Tahir Büyükakın

O habere tepki üstüne tepki…

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Zekice Değişim

Geçtiğimiz hafta Çayırova Milli Eğitim Müdürü Azmi Tunç ile Dilovası Milli Eğitim Müdürü Murat Balay’ın yeni dönemde başka bir görevle görevlendirilebileceğinin Milli EĞitim camiasında konuşulduğuna dair yapılan haberler büyük tepki uyandırdı. Konuyla ilgili olarak sosyal medydaa pekçok kişi görüşlerini belirtti. İşte o görüşler:

  1. Yusuf dedi ki:DüzenleOgün kardeşim sen takma yazılanları.müdürümüzü daha iyi makamlarda göreceğiz.biz onun yanındayız.Cevapla
  2. Halil Hakkıoğlu dedi ki:Düzenleçayırova ilçe milli eğitim müdürü hakkında birçok gazetede yayınlanan haberler eksiktir..çayırova ilçesindeki eğitimciler olarak sağladığımız destek ve birlik beraberlik ruhunu devam ettirtmek için kendisi hiçbir adım atmamıştır.ayrıştırıcı,ben merkezci yönetim anlayışı ile sivil toplum örgütlerini,okul yöneticilerini ve öğretmenleri görmezden gelip, sadece kendi çevrem kendi arkadaşlarım anlayışı ile kamu yöneticiliğinden bihaber bir yönetim tarzını benimsemiştir.üç beş okul müdürü ile dar toplantılar ve etkinlikler ile çayırova ilçesini yönetmeye kalkışmıştır.benim adamım tavrı ile sendika seçim çalışmalarına bizatihi taraf olmuş toplantılara selamlar göndermiş,herhangi bir etki veya yetkisi olmayan okul müdürlerini sendika yönetimi olarak kabul ederek beğeni ve övgüleri il açıktan sendika seçimlerine müdahale etmiştir.makamın ağırlığı ile uyuşmayan bu yaklaşımı,protokol katılımlı törenlerde bile üç beş müdür ile Çayırova ilçemize yakışmayan kutlamaların cereyan etmesine sebep olmuştur.çayırova ilçe milli eğitim müdürlüğünün web sitesi incelendiğinde yanlı taraflı bir anlayışın tezahür ettiği görülecektir.Ayrıca ilçemizde özel eğitim servis ihaleleri,kurucu müdür,yönetici ve öğretmen atamaları,işkur hizmetli görevlendirmeleri,ilçe kantin payı dağılımları,ödül ve başarı belgesi teklifleri,vefa destek grup çalışmaları görevlendirmeleri de dahil olmak üzere yanlı ve yanlış tavırlar aralıksız devam ettirilmiştir.bakanlık teftişcileri çayırova ilçe milli eğitim müdürünü cezalandırsa da birileri cezaları görmezden gelip sümen altı etmişlerdir..
    bakanlığın görevden alma yazıları ilçe milli eğitime kadar bile gelmişken nasıl olur da bu koltukta hala kalabilir.bu ilçede sadace on müdür mü var değerli çayırovalı hemşehrilerim.
    ilçe okul müdürleri derken bu on kişinin ortak özelliği nedir.
    http://cayirova.meb.gov.tr/www/ilce-milli-egitim-mudurumuz-ve-okul-mudurlerimizden-evdekal-mesaji/icerik/730çayırova ilçe milli eğitim müdürünün artık hak etmediği o makamı bırakması ve çayırova ilçemizin eğitimine değer veren çayırovamızda oturan derdi ile dertlenen sokaklarında aileleri ile her daim birlikte olabilen bir ilçe milli eğitim müdürü ve çayırovanın huzurunu özlem ile beklediğimizi kamuoyuna saygıyla sunarız.Cevapla
  3. Arif dedi ki:DüzenleHacı bu ilçede kaç okul var..on kişiye mi sözü geçiyor yoksa diğer müdürlerle aralarında bir sorun mu var..İlçe Milli Eğitim Müdürümüz ve Okul Müdürlerimizden evdekal mesajıhttp://cayirova.meb.gov.tr/www/ilce-milli-egitim-mudurumuz-ve-okul-mudurlerimizden-evdekal-mesaji/icerik/730
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
O habere tepki üstüne tepki…

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

18 Yorum

  1. 17 Mayıs 2020, 18:02

    ben öğretmenim ve çayırovada oturuyorum.Gebze İlçe müdürümüz Şener Müdür,dört dörtlük adamdır.Çayırova kıymetini bilemedi,oturup sosyal tesislerde sohbet edip çay içebildiğimiz ender bürokratlardan birisidir.İlerde il milli eğitim müdürü olması gereken bir kişi varsa o da sadece Şener müdürdür.

  2. İlçe milli eğitimde çalışıyorum,ismimi yzamam ama ben de ilk fırsatta tayin isteyeceğim sürekli ayak oyunu ilçeyi bir bilseniz..eğitim kimsenin umrunda değil..istediklerine ödül istemediklerine ceza..bir öğretmeni daha geçen ay sürdüler sırf kendilerine muahlif diye..bir de sınıf öğretmeni yazık çocuklara..

  3. 17 Mayıs 2020, 18:14

    Müdürümüzün arkasındayız hiç kimse onu görevden alamaz..çayırova da fen lisesi açan,çayırovanın en iyi imam hatipini açan müdürümüzünden niye rahatsız oldunuz ki.onlarca hafız çıkınca göreceğim sizi..istediği ile çalışır istemediği ile çalışmaz..patron olsanız siz de seçersiniz çalışacağınız insanları.. hayatın gerçeği kardeşim..

  4. iddialarn hepsi yanlış kardeşim.müdürümüzün tüm okul müdürleri yanında.o videoyu onlar düşünmedi diye yapanlar mı suçlu..davet etsinler onlarla da video çeker.

  5. ihale yapmadan servisçiyi değiştiren lise müdürünün soruşturmasını ört bas edip anaokulu şenliği yaptı bahanesi ile geçen ay ödül veren kim?

  6. ilçe milli eğitime bir yetkili gelsin daha neler var neler..her ay müfettişe evrak vermekten iş yapamaz olduk..yazın görevden alınma yazısını bile gözümüzle gördük ama..artık kim koruyorsa gitmez anladığımız o..

  7. 18 Mayıs 2020, 01:05

    Bizim en büyük problemimiz kimin veya neyin adamı olacağız…

    Eğitim her insanın hakkıdır. Devletin eğitim ile ilgili sunduğu imkanların vatandaşlar arasında eşit şekilde faydalanılması yine devletin güvencesi altında olması elzemdir.
    Eğitilmiş, becerisi artırılmış kişilerin yetkinlik durumlarına göre iş imkanına ve yönetici kadrolarına atanması veya getirilmesi gerekir.
    Çünkü iş ehline verilmelidir.
    Gelin görün ki eğitimde fırsat eşitliği sağlayan devletimiz aynı beceriyi atamalarda ve ehliyet sahibi kişiyi belirlemede gösteremiyor. Eğitimcilerin özlük ve sosyal haklarının geliştirilmesi için kurulan sendikalar koltuk yarışında. Sendikaları yönetenler de birer eğitimci olmasına rağmen adaletsiz davranabiliyor. Elbette ki bir sendikacı olarak herkesi aynı kefeye koyma haksızlığına düşmek istemeyiz. Ancak yaşanılan son birkaç yıl gösterdi ki atamalar konusu sendika, il ve ilçe milli eğitim müdürlerinin insafına bırakılamayacak kadar değerlidir. İl ve ilçelere liyakatsiz kişilerin atanması sonucunda bu süreçleri nasıl yönettiklerine ve eğitim sistemini sahada nasıl felç ettiklerine ve bundan en ufak bir sorumluluk duymadıklarına hep beraber şahit olduk, oluyoruz. Bir ilçe milli eğitim müdürünün “Kardeşim ben çalışacağım insanı seçemeyeceksem daha ne diye ilçe müdürlüğü yapıyorum ki” deyişi bile karpuz seçme merakının nerelere vardığının göstergesidir.
    Günümüzde yaşadığımız tüm problemlerin ana unsuru bu noktadır.
    Liyakat ve inandığımız değer yargıları.
    Liyakat ve inandığınız değerlerin hayat içerisinde ne kadar aktif kullanıldığının sonucunu eğitimde olumlu ya da olumsuz meyvelerini zaman içerisinde görebiliyorsunuz. Değer yargılarının sadece birer süs malzemesi olarak kullanıldığı, yeri geldiğinde boşlukları doldurmak için dolgu malzemesi olarak harcandığı bir zaman diliminde yaşıyoruz. Tabii ki böyle insanlar her zaman vardı.Ancak bu tarz kişilerin belli makam ve mevkilere gelmesi, getirilmesi sağduyu terazisine takılır ve yetkinliğe ulaşamamış bu kişinin biraz daha tecrübe kazanması için zaman tanınırdı. Gelin görün ki bunu gören kimi çevreler Sendikalara, il ve ilçe müdürlerine tanınan yetkiler) sağduyu terazisini de ele geçirerek her türlü fecaati işleyebilecek, her türlü işi mubah görecek kişi ve kimseleri kişisel değerler çerçevesinde/terazisinde tartarak hak ve hakkaniyet mefhumlarının üzerine tekrar canlanmasın diye beton dökmektedirler. Hakkı ve hakkaniyeti tanımayan bu kişiler yetkiyi de ele geçirince bir bizon sürüsünün araziden geçerken bıraktığı tahribatı makama gelirken ve en önemlisi de gittikten ve tozduman ortalıktan kalktıktan sonra içler acısı durum görünmektedir. Bu tür değer katili kişi(ler) sözüm ona eğitimci biriyse nesil katili kişilerdir.Bunlar her zaman vitrinde güzel görünmek ve dostlar pazarda görsün hesabıyla hareket etmekte, gönül hoşluğu yerine cep veya makam yakışıklılığı etrafında dolaşmaktadırlar. Üstelik bu makam ve mevkilere gelirken birilerinin rızasını, gönlünü kazanarak gelirler ancak bahsi geçen ve ademi insan yapan kulluk değeri kazandıran vasıflar içselleştirilmediği için tabiri caizse yaladığı çanağa tüküren varlıklara dönüşürler elbette ki. Değer yargılarını kaybeden insanların neye dönüştüğün ve neler yaptığını anlamak için Dönüşüm romanını okumanızı tavsiye ederim. Tarihin lanetli çöplüğü bu kişilerin yaptıklarıyla doludur. Tanınma ve bilinmenin sınırı yoktur bu tarz kişiler için. Vitrine çalıştığı için zemzem kuyusuna işemek de kendisi için tevil edilebilecek, kullanılabilecek bir fırsattır.Onlar için insanların kendisini lanetlemesi ya da kendisine beddua etmesi çok da önemli değildir. Maalesef günümüz yeni kuşak bazı yöneticilerimizin düştüğü durum budur. Ne pahasına olursa olsun bilinir ve tanınır olmak, toplumsal bir problemdir.
    Yunus Emre Gönül yapmağa geldik derken de bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil derken de bir şeyleri çivi misali çakıyor zihnimize. Ancak aynı kültürden geldiğini iddia eden (Paylaşımları bunun göstergesidir) kimi yönetici kılıklı kişilerimize gönül yıkmak yetmemekte, üzerinde tepinmek onlar için maharet sayılmaktadır. Bu durumu gören, şahit olduğu halde tepki göstereceğine makam ve mevki endişesiyle ses çıkarmamaktadır. Gördüğü haksızlığa gücü nispetinde ses çıkarmadığı veya en cılız şekilde tepki gösterdiği için de camiamız da şeytanlaştırmıştır. Alın size bir toplumsal vaka daha. Zincirin halkasının nerelere varacağını kısa yazılarla anlatmak mümkün değildir.
    Etki ve yetkiye sahip değer sahibi kişilerin fedakârca davranarak işleri üstlenme vaktidir. İşleri düzeltilmezse sonuçları çok daha kötü yerlere kadar gidecektir. Zaten öncü haberleri de geliiyor artık.
    İmam Hatip okullarının başına geçenler namaz kılmaz.
    İmam Hatip okullarının başındakiler kendisine ve aile çevresine İslam’ı yaşatmaz,
    Dinin gereklerini yerine getirmeyen Din Kültürü öğretmenleri derslere girer.
    Ateist olan kişiler Din Kültürü öğretmeni olur, nesli arkasından sürükler,
    Dövme yapmış öğretmen derslere girer,
    Daha sayılacak çok şey var dostlar. Ancak yazmaya yer yok.
    Buradan bütün insanlığa sesleniyoruz. Eğitilmiş ve eğitim kademelerinde görev alan biri olarak ifade edelim ki okul okumakla iyi insan olunmuyor. Yüksek lisans ya da doktora yapmış olmak bizi erişilmez, yüksek insan yapmıyor.
    Bizim kadim kültürümüz der ki:
    Bir makamı bırakıp gittiğinizde insanlar arkanızdan hayır dua mı edecek yoksan kına siparişi mi verecek buna bakılmalıdır.
    Ya da;
    Birilerinin adamı mı olacağız yoksa bu ülke insanının ve değerlerinin adamı mı olacağız.

    • 18 Mayıs 2020, 05:33

      Hocamın yazısı mükemmel olmuş..
      sayın gazeteci bunu bence eğitim sayfanın baş kösesine yaz dursun.

      Birilerinin adamı mı olacağız yoksa bu ülke insanının ve değerlerinin adamı mı olacağız.

  8. Olcay bey,çayırovada yazılamayanı yazan,gerçek bir gazeteci olduğunuzu bir kez daha gösterdiniz.

    Çayırova sizler gibi bağımsız gazetecilerle müreffeh günler yaşayacak.

    19 Mayıs Atatürk ü Anma Gençlik Bayramınız Kutlu olsun.

  9. Burada mevzu arkadaşlar çayırovada huzur ve birlik beraberlik kalmadı bu iyi anlaşılsın..idareci ve öğretmenler çayırovadan ilk fırsatta gidiyor bunun en güzel örneği bir lisemizden 13-14 öğretmen gebze ve darıcaki proje liselerine başvurdu..çayırovada proje liseleri ise öğretmen bulamıyor..

    çayırovada sosyal bilimler lisesi yok zar zor bu sene bir imam hatip ile endüstri meslek proje lisesi oldu..

    bu ilçede gelen milli eğitim müdürü eğitimle uğraşmalı artık,sendika seçimleri yada müdür seçimleri değil..

    bir öğretmenevi yok,sosyal bilim lisesi yok,spor lisesi yok,başarılı öğrencilerimiz hep gebze ve darıcaya gidiyor.

    herkes huzurlu görev yapacak yer arıyor bunu çayırovanın ve kocaelinin bakanlığın yetkilileri ,vekiller görmeli artık..

  10. 18 Mayıs 2020, 14:20

    Sosyal medyada arkadaşınız ise bir bakın paylaşımlara yukarıdakiler ne kadar doğru anlarsınız.

    takip eden beğenenler kendi ilçesinden on müdürü geçmez..

    bizim okuldan sonyılda 3 müdür yardımcısı başka yerlere gitti,öğretmenlerin de gözü tayinlerde..

    bazı okullara gidip bu okulun müdürü sensin diye müdürleri dışlayan bir insana gözümle şahit olmasam diyeceğim ki abartıyorsunuz..

    gelip müdür odasının karşısındaki odaya müdür sensin diye müdür yardımcısı odasına oturan bir insan..

  11. ilçe milli eğitimde kim bizi şikayet etti kim yorum yaptı diye hesap soracaklarmış..yok şu etmiş yok bu etmiş,bir an önce gereği yapılsa da..artık huzurlu olsak..ilçe de ilçe müdürü kim belli değil zaten..üç müdür sürekli ilçe milli eğitimde.o müdürlerin ne konuştuklarını ne için geldiklerini yazacağım artık ben de kurtulayım çayırova da kurtulsun.

  12. kimlere ödül verdi listesini yayınlayın diye buraya eklemek istedim ama yapmadım..
    listeyi görseniz ayrımcılığını anlarsınız..

  13. bir de çayırovada üç tane okul müdürüne karşı yaptıkları usulsüzkleri o müdürler yazamıyor korkuyor herhalde onları da yazacağım..

    bir de ilçe milli eğitime gelen görevden alınma yazısını size mail attım,buraya ekleyemedim..onu da yayınlayın da bakalım görevden alınmış mı alınmamış mı görelim..

    zaten bu kadar yapığına kim hala arkasında duru anlamış değilim.

  14. Memur arkadas belliki cok kinlenmissin ama unutma keskin sirke küpüne zarar verir. Ilcede memurum demissin fakat ismini aciklamamissin bu sekilde ilcede ki butun arkadaslari zan altinda bırakmışsın.

  15. Bu işler basit,yazılanlar doğru mu,belki yazan memur yada çalışanlar korkmuştur ismini vermekten.Eğer yalan iftira varsa Devletimiz yakalar gereğini yapar zaten

    Ama yazılanlar doğru ise de biran önce bu insanlar görevden alınmalıdır.

    Ahmet e katılıyorum insanları şüphede bırakma varsa elinde belge yayınla yada git şikayet et Kaymakama gereğini yapsın.

Giriş Yap

Bölge Haber - Yeni Nesil Objektif Haber Platformu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!