Türk Ceza Kanunu’nun amacı, hukuk sınırları içerisinde kişi hak ve özgürlükleri koruma, kamu düzenini sağlamak ve toplumsal barışı sağlayarak suç işlenmesini önlemektir. Ülkemizde ceza davaları temel olarak Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu çerçevesinde görülmektedir.
Anayasal bir kural olarak kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi ve şüpheden sanık yararlanır ilkeleri gibi pek çok evrensel ilke ceza dosyalarında dikkatle ele alınmalıdır.
Türk Ceza Kanunu cezaları ve cezasının ne olduğunu belirlerken, Ceza Muhakemesi Kanunu ise yargılamada uygulanacak usulleri göstermektedir. Söz konusu süreç ceza adalet sistemini teşkil eder.
İşlenen bir suçta maddi gerçeğe ulaşmak için başvurulan ceza muhakemesi ise suç işlendiğinin öğrenilmesiyle başlayıp, açılan kamu davası ve re sen yapılan araştırma ile varılan yargılama sonucunda, sanık veya sanıklar hakkında bir hüküm verilmesine kadar geçen süreci ifade eder.
Süreç ne kadar özverili işlerse işlesin ve devletin adalet mekanizması ne kadar denetlenirse denetlensin gerek medyadan gerekse haricen, yıllarca haksız bir surette cezaevinde kalan ya da yıllarca yargılama süreci yaşayıp da beraat eden kişileri duymuş ya da görmüşsünüzdür.
Ne yazık ki zaman zaman hukuka aykırı uygulamalar sonucu mağduriyetler yaşanabilmektedir. Hatta bu hususta filmler, diziler, tiyatro eserleri dahi yapılmıştır.
Bazen iftira sonucu uydurma delillerle veya kolluk kuvvetlerinin hatalı ya da eksik inceleme neticesinde ulaştığı deliller nedeniyle hatta bazen sadece başkalarının aleyhine yasa dışı delil üretmekle meşgul olan gizli yapılanmaların yönlendirmeleri ile yıllarca adliye koridorları ve cezaevi arasında mekik dokuyan kişiler ceza hukuku avukatına ihtiyaç duymaktadır.
Ceza davalarında avukat müvekkil arasında hizmet ilişkisinin temeli güven ve şeffaflıktır.
Tüm bunların yanı sıra hatalı ve eksik inceleme sonucu yanlış yapılan değerlendirmeler neticesinde ilk derece mahkemeleri tarafından verilen mahkûmiyet kararlarının üst mahkemeler olan İstinaf ve Yargıtay tarafından çoğunlukla sanık lehine bozulduğunu ve sanıkların beraat ettiği hususu apaçık şekilde görülmektedir. Bu nedenle ceza avukatınızın tüm detaylara hâkim olması ve etkin hukuki destek alınması çok önemlidir.
Tüm bu gerçekler Ceza Hukukunun temel ilkeleri olan Masumiyet Karinesinin ve Savunma Hakkının Kısıtlanamayacağı ilkelerinin uygulamadaki önemini ortaya koymaktadır. Ceza Yargılaması bağlamında savunma makamının işi suç işlendiğinden şüphe edilen kişinin, yüklenen suçu işlemediğini veya iddia edildiğinden daha az bir cezayı hakkettiğini yahut fiilin hukuka aykırı olmadığını ya da bazı kanuni nedenlerle cezalandırılmaması gerektiğini yetkili makam önünde ileri sürülmesidir.
Sonuç olarak savunmanın nihai amacı sanığının beraat etmesini ya da lehine olan kanun hükümlerinin uygulanmak suretiyle daha az bir ceza ile cezalandırılmasını sağlamaya yöneliktir.